Mazeret yok!
Hemen söyleyeyim,
Biraz uzun bir sohbet olacak, sabrınızı zorlayacağım fakat konun ehemmiyetine binaen sonuna kadar gitmenizi bilhassa istiyorum. Onun için peşin peşin "mazeret yok" dedim. Hz. Ali'nin, "mazeret insanın kendisine söylediği en büyük yalandır" sözünü de hatırlatıp bütün çıkışları kapatmış olayım...
Efendim,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ak Parti'ye dönmesi ve genel başkanlık koltuğuna yeniden oturmasıyla yeni bir dönem de başlamış oldu. Erdoğan, direksiyonda tek başına oturuyor artık. Dolayısıyla mazeret yok...
Tamam,
Bir şiir okuduğu için hapse atılmasıyla başlayan, vesayetin her türlüsüyle karşılaşan ve hain darbe girişimine maruz kalan ağır bir mağduriyete muhatap oldu/k. Lakin Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelmeyi bildi. Ancak bütün bu zorlu süreçlerde Erdoğan ne istediyse millet onu verdi. En nihayetinde, sistem değişikliğinde de yeter miktarda "evet" alan Erdoğan adeta imkansızı başararak inandığını gerçekleştirmiş oldu. Artık tamamen kendi karakteriyle şekillenecek yeni dönemde yetki de mesuliyet de kendisine ait olacaktır. Dolayısıyla mazeret yok...
Nitekim,
Erdoğan'ın, partisinin önüne koyduğu hedefler ve çeşitli platformlarda altını çizerek söylediği sözler bu yakıcı durumun fazlasıyla farkında olduğunu açıkça gösteriyor.
Ne var ki;
Sadece farkında olmanın yetmeyeceğini de söylemem gerekiyor. Zira o farkında oluşun arka planını kurgulayacak derinlikli bir perspektif ve içini dolduracak çılgın bir vizyonun yeni icraatlarla vücut bulması tek kelimeyle ölümcül bir ihtiyaç artık...
Tam da burada,
Bu vizyonla örtüştürülmeyen bir algıyı hatırlatmak isterim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ak Parti'nin başına geçmesiyle yepyeni bir Ak Parti'nin doğacağı inancı/beklentisi oluştu. Fakat MKYK ve MYK'nın açıklanmasıyla birlikte parti tabanı başta olmak üzere Erdoğan'ın dönüşüne dikkat kesilmiş birçok kesimde sarsıcı bir hayal kırıklığı yaşandı. Mesela, Erdoğan'ın, teşkilatlarda oluşan "metal yorgunluğu"na vurguyla "değişimi" işaret ederken teşkilat başkanını değiştirmemesi gerçek manada bir değişime olan inancı zedeledi. Halbuki, oraya farklı bir isim konulsaydı değişime dair en azından psikolojik bir algı oluşabilirdi. MKYK ve MYK'daki memnuniyetsizlik kabine değişimine dair ümitsizliği de tetiklemiş oldu. Ancak her şeye rağmen tek yetki ve bütün mesuliyet Erdoğan'da olduğuna göre bu kurullar parti için de, seçmen için de çok önemli ve öncelikli olmaması gerektiği kanaatindeyim. Dolayısıyla mazeret yok...
Bu kısa hatırlatmadan sonra,
Çözüm bekleyen temel meselelere dönelim. Öyle ki; milletten her istediğini almış Erdoğan'ın önünde, dış politikadan ekonomiye, FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörle mücadeleden işsizliğe, AB'yi derin bir krize sokmasına rağmen bizim misafir ettiğimiz milyonlarca göçmenden, kendi vatandaşlarımızın ülke içindeki göç hareketlerine ve uyum yasalarına kadar oldukça kabarık bir dosya duruyor. Üstelik bütün bu dosyaların çok acelesi var ve artık hiç bir mazeret de yok.
Dahası,
Bütün bu dosyaların çözümü/çözümsüzlüğü 2019'un sonucuna etki edecek çok önemli kilometre taşları olarak hem ülke hem de Erdoğan için daha büyük bir anlam kazanmış durumda. Bu anlamdan mütevellit olsa ki; Erdoğan, partililerle hemen her buluşmasında, "işimiz artık daha zor" diyerek zor(luğ)un herkesçe idrak edilmesini istiyor.
Gelin, bu zor süreçte,
Mazeretsiz çözüm bekleyen dosyaları aklımızın elverdiği ölçüde açalım, başlıklar halinde ve biraz daha derinlemesine incelemeye çalışalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın,
Referandumdan hemen sonra birçok ülkeye ardı ardına yaptığı ziyaretlerden de anlaşılacağı gibi sorun dosyalarının en üzerinde dış politika duruyor. Lafı eğip bükmeye hiç gerek yok. AB, ABD ve Rusya ile ilişkilerimiz verimli ve güven ekseninde gitmediği ortada. Ancak Türkiye'nin, bölgedeki stratejik konumu itibariyle maceradan uzak, ayakları yere daha sağlam basan bir dış politika yürütmesi gerektiği de bir gerçek. Tamam, Avrupa Birliği Türkiye için tek seçenek değil ancak halihazırda yerine koyabileceğimiz bir alternatif bulabilmiş veya kendimiz üretebilmiş değiliz ne yazık ki... Hal buyken ilişkileri derinden sarsacak günübirlik çıkışlar yapmak ve dahi gereğini de yapamamak zamanla hem dünya kamuoyunda hem de ülke kamuoyunda sorguya neden olur ki; zedelenen güvenle kaybedilecek birkaç puan 2019'da telafisi imkansız bir sonuca sebebiyet verebilir...
İkinci ve en kabarık dosya ise ekonomi...
Kuşkusuz dış politikadaki bu kırılgan zemin içeride en çok ekonomiyi etkiliyor. Ekonomi bilgi kaynaklarım beni yanıltmıyorsa eğer son bir yılda 11 milyar dolar ihracat, 11 milyar dolar turizm, 10 milyar dolar dış müteahhitlik ve 5 milyar dolar da portföy yatırımı olmak üzere tamı tamına 35 milyar dolar döviz girdisinden mahrum olmuşuz. Eksilen döviz girdisi haliyle Merkez Bankası döviz rezervlerinin de azalmasına, dolayısıyla piyasaya karşı elinin zayıflamasına neden oluyor. Buna sebep doların dünyadaki düşüşü Türkiye'de yeteri kadar hissedilmiyor. Öyleyse hiç vakit kaybetmeden Türkiye eksilen döviz gelirlerini fazlasıyla yerine koymanın planını yapmalı, üretimi destekleyen stratejileri öne almalı ve işsizliği azaltmalıdır.
Ve tabii ki;
Nitelikli toplumun olmazsa olmazının eğitim olduğu herkesçe malum. Bu konuda Ak Parti iktidarlarının fiziksel iyileştirmeler başta olmak üzere önemli adımlar attığı da yadsınamaz bir gerçek. Ancak arzu edilen nitelikli eğitime ne yazık ki, geçilememiştir. Hatta bütün iyi niyetli, özverili çalışmalara rağmen Ak Parti'nin en zayıf kaldığı noktanın burası olduğunu bile söyleyebiliriz. Bu manada en başta güçlü bir öğretmen yetiştirme stratejimizin olmadığını hatırlatmak isterim. Öte yandan çocuklarımızı daha vatansever, daha ahlaklı, daha inançlı, daha bilimsel yeterliliğe erişmiş, daha insan hakları farkındalığına sahip gençler olarak yetiştirebilecek bir sistemi henüz kurabilmiş değiliz. Öylesine sarsıcı yeteneklere sahip gençlerimiz var fakat yetenek belirleme ve yönlendirme yapılamıyor. Çok önemli olmasına rağmen meslek liselerinde nitelik artışı ve sanayi bağı kurulamıyor. Oysa bugünden tezi yok Bilim ve Teknoloji Liseleri kurmalı, güçlendirmeliyiz. Temel beceriler, özgüven, yabancı dil hakimiyeti, takım çalışması, çatışma çözümü, proje planlama, koordinasyon ve zaman yönetimi gibi çok önemli konuları gençlere bihakkın verebilecek gerçekçi bir eğitim altyapısını kurmamız lazım.
Üniversitelerimizi ise yeniden ve özellikle ele almamız gerekiyor. Üniversitelerimizde, insan kaynakları, yatırımlar, finans ve idari işlemler yetkin bir genel koordinatör; moda tabirle bir CEO tarafından yönetilmelidir. Rektörler ise sadece bilimsel gelişimi yönetmeli ve kendilerinden dünya ölçeğinde rekabetçi bir süreç yönetimi istenmelidir. Tek kelimeyle üniversitelerimiz uzmanlaşmalı ve tersine beyin göçü sağlanmalıdır.
Şurası bir gerçek ki;
Ak Parti, gençlerle arasını istenilen düzeyde sıcak tutamadı. Üstelik, gençlerin önüne rol model olarak koyabileceği delikanlı bir lideri olduğu halde bunu yapamadı. Öyleyse, Ak Parti'nin gençlik politikalarını oluşturan stratejistlerin başarılı olamadıklarını altını çizerek belirtmiş olalım. Şunu da özellikle hatırlatmak isterim. Gençler arasında "torpille işe yerleştirme" algısı ölümcül derecede yayın. Ak Parti'ye yakınlaşan veya uzaklaşan gençlerin kahir ekseriyetinin ana kaygısı bu. Genel merkezde veya taşrada bu algının oluşmasına sebep her kim var ise bilmeli ki; hayatı, siyasi duruşu, mücadele azmi ile gençlik için bir fenomen olan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Erdoğan'ın taşıdığı hizmet sevdasını adeta kör düğüm ediyor, kökünden dinamitliyor. Madem ki; Erdoğan'ın iki sözünden birisi "gençler" ve madem ki; gençlik geleceğimizdir, o halde gençleri kültür/sanat, sosyal güvenlik, kariyer planları, uyuşturucu, yurt dışı eğitim, genç işsizlik ve benzeri başlıklarında doğru yönlendirmeli, kendilerine olumlu örnekler göstermeli, dahası yeryüzüne yeniden yeni bir medeniyet soluklayacak donanımda yetişmelerini sağlayabilmeliyiz. Bunu başarmak için asla hiçbir mazeretimiz olmamalı...
Elbette ki;
Böyle bir gençlikten müteşekkil nitelikli toplumun en vazgeçilmez genel geçer değeri ise adalet olsa gerek. Şu halde, mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olması inancına dair toplumda en ufak bir tereddüt oluşmaması lazım gelir. Bunun için ise iktidar mensuplarının veya yakınlarının hukuk dışı işlemlerinde mahkemelerin tereddütsüz işlem yapmaları ve kamu vicdanında makes bulacak kararları vermeleri gerekir.
Bu genel ilkenin devamında parantez içi olarak şunu da eklemekte yarar görüyorum. FETÖ ile mücadelede kafa karışıklıklarının giderilmesi ve sürecin sulandırılmaması için toplumda, "zengin FETÖ'cü ile Fakir FETÖ'cüye farklı muamele yapılıyor" algısının oluşmaması gerekmektedir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağlam temeller üzerinde yükselmesi ve başarılı olması için yargının güven vermesi, öngörülebilir olması, ideoloji ve inanç dikte etmeyen bir yapıda gelişmesi gerekir.
Bir diğer can alıcı başlığımız ise, ehliyet / liyakattir.
Ak Parti'nin, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu konuda kapsayıcı bir Kamu Personel Reformu yapması artık farz-ı ayin hükmündedir. Bugün, birçok belediye, belediyelere bağlı kurumlarda, yetkilinin eşinden, oğlundan gelininden, damadından, kardeşine, ortağından akrabasına kadar birçok kişi üstelik liyakati/ehliyeti de yeterli olmadığı halde siyasi yakınlık gerekçesiyle önemli görevlere getirilmesi ibretle izlenmektedir. Hele ki; bu kişilerin bazılarının birçok yolsuzluk olaylarının da aktörü olması daha da üzücüdür. Şu net olarak bilinmeli ve benimsenmelidir. Hiçbir siyaset ehliyetsiz insanların yöneticiliğinden toplumsal bir fayda üretemez. Hemen belirteyim, bu liyakatsizlik sadece kamu yönetiminde değil, Erdoğan'ın "metal yorgunu" olarak tarif ettiği Ak Parti kadrolarında da mevcut olduğundan siyasi alanda da toptan yeni bir başlangıca fazlasıyla ihtiyaç vardır.
Hazır konuyu
Ak Parti kadrolarından açmışken, "teşkilatlar" diye bir başlık açıp bu konuda da birkaç hususu hatırlatalım. En başta ve en fazla Bursa olmak üzere birçok teşkilatın kamuoyunda tanınırlığı, etkisi ve saygınlığı neredeyse yok derecesinde. Bakın daha önce, "BARİ İSTİFA ETSEYDİN" başlığıyla kaleme aldığım bir olay var. Yıldırım Belediye Başkanının aylar öncesinden hazırlığa başladığı "3. yıl değerlendirme toplantısı"nın yapılacağı gün ve saatte İl Başkanı da toplantı düzenlemişti. Herkesin yadırgadığı, ayıpladığı bu akıl almaz olay belediye-teşkilat ilişkilerine ibretlik bir örnek olması bakımından çok manidardır. Bir diğer husus ise teşkilatların üzerine çullanmış ve partiye istikamet çizen STK'lardır. İddiası "birlik" olduğu halde ayrımcılığı körükleyen ve dahası halkta hiçbir karşılığı olmayan bu kurumların hegemonyasından teşkilatlar kurtarılmalıdır. Öte yandan ahbap çavuş ilişkilerinin etkisi ve son gün kararlarıyla şekillenen siyasi makamlar yetişmiş, değerli insanların da kaybına sebep oluyor. Genel Merkez'in bu konuda iyi bir strateji geliştirmesi, siyasetten beklentileri kurallara bağlaması gerekiyor. Yani, her teşkilat mensubu neyi yaparsa ne olabileceğini öngörebilmeli. Bu manada etkili bir teşkilat amaçlanmalıdır. Bugüne kadar, Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyetiyle halka dokunabilen Ak Parti, elindeki bu sermayeyi Erdoğan'la sınırlamayıp, "şeffaflık ve hesap verebilirlik" gibi ana bir başlıkla kurumsallaştırmalı... Kent, inşaat imar rantları, liyakatsiz kadrolar, hatalı yatırım kararları, belediye başkanlarının vizyon eksikliği, önemli başlıkların Ankara’dan izlenmesi, çevre yatırımları, yaşanabilirlik endeksi, ulaşılabilirlik endeksi, iklim değişikliği endeksi, kentsel dönüşüm endeksi, toplumda rahatsızlık yaratan yolsuzluk örnekleri, meclis üyeleri için asgari uzmanlık ve tecrübe şartı aranması, partinin teşkilat ve belediye başkanlarından düzenli mal bildirimi alması gibi değerli hasletler Ak Parti'nin kurumsallaşmış rutini haline gelmelidir.
Bu denli kapsayıcı teşkilat yapısından sonra bir de kurumların kapsayıcılığına bakmak gerekir. Yargıdan sağlığa, yatırım ve istihdam kuruluşlarından, finansal ve bilimsel kuruluşlara kadar kamu kurumlarının tüm işlemlerinde muhataplarına eşit muamele yapmaları, kimseyi ötekileştirmemeleri gerekmektedir. Hiçbir gerçek ya da tüzel kişi nezdinde kendisine kurumlar tarafından ayrımcılık yapılmadığı algısı tam manasıyla oluşmalıdır. Kurumların dününe ve bugününe bakarsak Ak Parti'nin bu konuda epey mesafe kat ettiğini memnuniyetle söylemek mümkün, ancak yeterli olmadığı da açıktır. Yeni dönemin ruhunu da şekillendirmesi bakımından Ak Parti, bu konudaki eylem planını toplumu memnun edecek şekilde açıklamalı, vakit kaybetmeden uygulamalı ve bunu da ciddiyetle denetlemelidir.
Son olarak,
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin adeta ruhunu oluşturan, sistemin istikrar ve güveninin teminatı sayılan "Uyum Yasaları"na dair bir iki konunun gerekliliğine vurgu yapıp bu uzun sohbeti noktalamak istiyorum. Ak Parti'den, seçim barajı, daraltılmış seçim bölgeleri, parti içi demokrasi ve seçim finansmanı gibi konularında tatminkâr adımlar atması büyük bir beklentiye dönüşmüştür. Esasında bunlar ve daha fazlası Ak Parti'nin programında olmasına rağmen bugüne kadar yapılamamış olması bir eksikliktir. Yeni sistemin tam anlamıyla uygulamaya geçeceği 2019'a doğru yol alınırken Ak Parti'nin bu konularda adeta bir samimiyet testine tabi tutulacağı aşikardır. Hani, yapılacak bir ağırdan alma birçok demokrat çizgideki mensubunun kırılmasına hatta kaybedilmesine sebep olabilir ki; böyle bir durum 2019'daki büyük zafere zarar verebilir.
Nitekim, uzun uzadıya anlatmaya çalıştığım bu mazeretsiz çözüm bekleyen sorunlara çare bulabilmenin yolu kimsenin kendisini "öteki" görmeyeceği yeni bir zemin üretmeyi zorunlu kılıyor. Bu ise her şeyi Erdoğan'ın sırtına yükleyerek yan gelip yatmakla olmaz. Ülkesini seven, partisini seven, Recep Tayyip Erdoğan'ı seven herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Ve tabi ki; taşın altına elini koyacak, yük olmayacak, yük alacak liyakatte kişilerin, kadroların da işin başına getirilmesi gerekiyor. Bu sorumluluğun ise artık Erdoğan da olduğunu söylemeliyim.
Pek tabii;
Bütün bunların, söylendiği, yazıldığı kadar kolay olmayacağını da biliyorum. Zor elbette! Fakat zor şartların dahi yarattığını da unutmamak lazım. Erdoğan, bu ülkenin en zor günlerinden bugüne bir taraftan acı çekerek diğer taraftan ümit ederek gelmedi mi? Kuşkusuz bugünden yarına da büyük engelleri aşıp, büyük ümitler aşılayarak gitmesini bilecektir. Bunun için Erdoğan, Erdoğan'dan çok Erdoğancıların daralttığı alanları aşıp, tıpkı geçmişte olduğu gibi kendisini daha geniş kitlelerle buluşturmalı, bu yolda, yoluna taş koyanlardan kendisini kurtarmalıdır. Evet, daha önce de söylediğim gibi iki tür Reisçi var. Birincisi, Reis'i ülke için, ümmet için şans olarak gören görünmeyen kalabalıklar. İkincisi Reis'i kendisi için şansa çeviren uyanıklar. Erdoğan'ın, hem birinci Reisçilerin güvenini sarsmamak hem de kendisi sarsılmamak adına ikinci Reisçilerden kurtulmasını dilerim. Allah yar ve yardımcısı olsun...
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
- Egemen Abi iş başında!
- Faruk Çelik bitişine bilet mi kesiyor?
- Egemen Abi içini dökmüş!
- Yıldız Abi’den çelişkili beyanlar!
- Kimse kimsenin ayağına basmasın!
- Eşref tuş, Çelik’e soğuk duş!
- Yine çuvalladın Ahmet Abi!
- Arınç’ın bir dövmediği kaldı!
- Çelik, havlu mu attı, pusuya mı yattı?
- Bahçeli, devlet gibi konuştu!
- Faruk Çelik’in suyuyla abdest alanlar!
- Orhan Özcü’yü, Faruk Çelik mi konuşturdu?
- Hayrettin Çakmak’ın Şark kurnazlığı
- Ak Parti ne yapmaya çalışıyor?
- Vali Harput’u ilk kez eleştiriyorum!
- Neden, “hepimiz Ermeni’yiz” de Kürt değiliz?
- Arınç, Yalçın’a “10 üzerinden 10” verdi!
- Başbakan’ın Bursa’ya mesajı neydi?
- Hoş bulduk!
- Sedat Yalçın hiçbir yere gitmiyor!
- “Ufuktaki Müjde”
- "Kendini inkarla" bir partinin bitişi!
- BDK’dan Anayasa Çalıştayı!
- Mustafa Öztürk’le “Hayat”ın içinden!
- Bursa’da değişimin farkında mısınız?
- Gönüllü Kuruluşların gönülsüz hali!
- DSP’den Özgen Keskin’e zor sorular
- Şevket Orhan kimin değirmenine su taşıyor?
- Sedat Yalçın’ı sevin!
- Doğanay: Ceza almadık!
- Herkes “bir avuç”un içinde(mi?)
- Sümbüllübahçe’de ne konuşuldu?
- Faruk Çelik’in hemşerileri sindiriliyor mu?
- İsmet Su’yu kimler terletti?
- UEDAŞ günah çıkardı!
- MHP’nin “varan”ları nereye vardı?
- Ergün Koç’un “cezasının ertelemesi” kararı yanlış mı?
- “Küsen Adam”dan abi olur mu?
- “Sedat Yalçın’ın başkanlığı hayırlı olsun”
- Şevket Abi beni mahkemeye veriyor!
- Genel Merkez’in adayı Sedat Yalçın!
- Şevket Abi “adayım” dedi!
- Genel Merkez, Şevket Abi’yi sert uyardı!
- Şevket Abi’yi destekleyenler O’nu yokediyor!
- Doruk’u Başbakan açacak!
- Bu dil, “Ak Parti’nin dili” değil!
- Genç Ak Partililer rahatsız!
- Genel Merkez desteği başarının tescili değil midir?
- Teşkilattan egemenlere muhtıra!
- Gel sen bu yanlıştan dön Şevket Abi!
- Mustafa Esgin’den bir Bursa hikâyesi!
- Her kuşun eti yenmez Ahmet Abi!
- Yoksa kandırıldık mı?
- Yıldırım Belediyesi’nde skandal!
- Yıldırım’da Pandora’nın Kutusu açıldı!
- Yalçın: İyi niyette sonuna kadar ısrarcıyım!
- Yüksel Baysal’ı kutluyorum
- Bu öfke Bakan Çelik’i yer bitirir!
- Salla başını zıkkımlan maaşını!
- Okuyun! Bir yaşınıza daha gireceksiniz!
- Gençleri bu işlere bulaştırmayın!
- Yeme bizi Avukat Cüneyt Bülent Şeker!
- Faruk Çelik taraf mı?
- Çikolatalı Kemalpaşa tatlısı yediniz mi?
- Üçüncü gurubun yolu yol değil!
- Arınç, İlçe Başkanları’yla ne konuştu?
- “Yalçın’ın adaylığı Başbakan’ın kararı”
- BDK vicdanlara dokundu!
- Yüksel Baysal’ın “dayatma” yanılgısı!
- İdrak yolları iltihaplılara ne demeli?
- Sona “bir” kala son kulisler!
- Çok ürpertici sözler bunlar!
- Şevket Abi sandıkta değil, Yalçın’ı kutlamayarak kaybetti!
- Altepe, Şahin’in, Dündar, Altepe’nin gölgesinde kaldı!
- Gürsu Belediyesi’ne müfettiş geldi!
- MHP’nin kongre heyecanı…
- Tarife manyağı olduk yahu!
- Zafer Milli ses verdi!
- Şaphane’yi şapa oturtmayın!
- Arınç’ın gördüğü gerçeğe şaşı bakanlar!
- “Kul hakkı” zerre kadar kale alınmıyor!
- Kılıçdaroğlu oturduğu koltuğu Sarıgül’e borçlu
- Faruk Çelik hangi dizide başrol oynar?
- CCC
- Bülent Arınç’a tuzak mı kuruluyor?
- Numan Kurtulmuş Ak Parti’yi böler!
- Kurtulmuş’u Wikiliks’le vurmak!
- Süleyman Kunuk konuştukça Faruk Çelik batıyor
- Çelik’in, Arınç’ı Bozbey’le yeme planı
- Faruk Çelik, sahaya erken indi!
- Başkan Keskin’e yardımcısı bile inanmıyor!
- O Başkan Yardımcısı Hikmet Aydoğdu mu?
- Herkes gider Mersin’e Altepe gider tersine!
- Yavuzselim, Mamuşa’dan uzak mı?
- Arınç, kürsüden fena çaktı
- Mustafa Bozbey’i kim koruyor?
- Bu adam provokatör!
- Ak Parti’de alternatif bayramlaşma!
- CHP’nin kapısı Şener açık, Sarıgül’e kapalı!
- Orhan Özcü veda mı ediyor?
- Biz diyoruz kum at, Bakan anlıyor ayak!
- Tepeye yıldırım düştü!
- Bozbey, Üçevler çukurunda batıyor!
- Bozbey hakkında ihbar yağıyor!
- Bursa’dan Faruk Çelik’e “Van Minit”
- Yerel medyanın hali pür melâli!
- Bursa’da sağlıkta şok gelişme!
- İl Danışma’daki “korsan konuşmacı” kim?
- Baysal’ın Faruk Çelik borazanlığı hayırlı olsun!
- Baysal’ın kaleminden sefalet akıyor!
- Arınç’tan adrese teslim taş gibi sözler!
- Yıldırım Belediyesi’ndeki babalar ve oğullar!
- Ak Parti’den Nilüfer’e “sağlam” aday!
- Dağ-Der’in tansiyonu yüksek seçimi
- Çelik harbiden “incik boncuk”la uğraşıyor!
- Yıldırım’da yapılamayan ihalenin sırrı?
- Şimdi 438 kelimeyi oku sonra hep oku!
- Yıldırım Belediyesi'ni karıştıran dilekçe!
- Rektör Dilek de özür dileyecek mi?
- Yıldırım Belediyesi’den şok uygulama!
- Özgen Keskin birine kıyak mı yapıyor?
- CHP’nin kapısı Sarıgül’e kapalı
- Arınç, “çılgınlık yok” dedi ama…
- Faruk Çelik’i mundar etmeyin!
- Ne yazık ki; utanmıyorlar!
- Yalçın’ın hedefi zor ama imkânsız değil!
- Adaletin bu mu dünya?
- Çimento tartışması ve medya retoriği
- Bu muhtarın derdi ne?
- Recep Altepe’nin maaşlılar mangası
- Bahçeli nazara mı geldii?
- Faruk Çelik’e çok önemli görev!
- Semih Pala'dan inciler!
- Dündar mutlu ama halkı sanmıyorum!
- Belediye himayesinde gazetecilik tartışılır mı?
- Bursa'nın sıcak seçim günlüğü
- Cemaat partileşirse biter!
- Yalçın Büyükşehir'e çok yakışıyor!
- TOKİ ve Altepe’nin en berbat projesi!
- Altepe kendi çalıp kendi mi oynuyor?
- Başbakan iyi ki; Altepe'yi görmedi!
- Faruk Çelik'i alkışlıyorum!
- Recep Altepe'ye müjdem var!
- Yalçın kendi “ilk”inin rekorunu kırdı!
- Başbakan'ın başarısız olduğu tek konu
- Kazananlar - Kaybedenler
- Başbakan’ın en net mesajı neydi?
- Faruk Çelik uzaydan mı aday olacak?
- Yakındır, kokusu çıkar...
- İşte, kokusu çıktı...
- Son siyasi kulisler
- Recep Altepe'nin şakşakçıları
- Kamyon Büyükşehir'in üzerine devrildi
- Ak Parti'de teşkilat kararını vermiş!
- Ak Parti'de değişimin ayak sesleri
- 4 – 0 için 0 km adaylar lazım
- Teşkilatın istemediği aday gösterilmeyecek!
- “Meseleler” bittimi ki; mevcutlar devam etsin
- Necati Şahin neyi fark etti?
- Ak Parti Nilüfer'i kazanır mı?
- Osmangazi’de durum vahim!
- Aslanhan, oynarken kalem eline battı.
- Mustafa Dündar'a ÇGD'de şok!
- Voleyi sen vurdun Baysal, hadi iyisin!
- Egemen Abi'nin Yıldırım oyunu!
- Dağlılar Dündar’a neden oy versin ki?
- Hadi, gel de gülümseme...
- Ak Parti Bursa’da yüzde 60 alır mı?
- Faruk Çelik tarihe geçebilir!
- Pensilvanyalı Özgen Keskin!
- “Paralel Yapı”nın yerel uzantıları!
- Ak Parti’de hareketli saatler!
- Ak Parti’de İl Başkanı bilmecesi!
- Dahaiyisivar.net
- Recep Altepe topu taca atıyor
- Bursa kimsenin tapulu malı değil
- Ölçü kalabalıksa Ak Parti öndeydi!
- Soğuk bedenin sıcak yüzü...
- Allah’ım, Akpınar’ı Doğanbey yapma!
- Hadi ordan! Sizi gidi yalan torbaları sizi
- Yassah Bilader
- Bursa’da bir saklı hazine…
- İğne karlık’a, çuvaldız Arınç’a mı?
- Bursa isyan etti!
- Neden Ak Parti ve neden Altepe?
- Bursa'nın taklacıları kim?
- Kılıçdaroğlu tarihi fırsatı tepti!
- İhanet belgelendi, sessiz kalamayız
- Ama bu haksızlık
- Bu sonuçtan ne sonuç çıkaralım?
- Bu çatı muhalefetin üstüne çöker!
- MHP için en iyi Köşk adayı O’dur!
- Baysal yine iş başında...
- Baş’ın kendisini inkârla imtihanı!
- Başbakanlık senin hakkın Faruk Abi!
- Gelmezseniz Gelmeyin...
- İşte isyanımın ispatı!
- Ak Parti'de kim nereye talip?
- Keçi Kafe'de kahve molası...
- Bu ne kepazeliktir beyler!
- Mustafa Bozbey istifa mı ediyor?
- Osmangazi'de aklın yolu Ali Yılmaz!
- Bursa'da il başkanı savaşları!
- Sümeyye Erdoğan Bursa'dan aday olsun!
- Teröre lanet olsun
- Özgen Keskin'e teşekkür ediyorum!
- Sevmeyenlerime bakıp şükrediyorum!
- Ak Parti'nin sürpriz adayları!
- CHP'de gurup savaşları başladı
- Ak Parti'nin doğal listesi
- Ak Parti'nin ihraç listesi!
- Kasetle gelen Kılıçdaroğlu, kasetle mi gidecek?
- 26 milyon kasada kalınca neler yapılır neler!
- Dağlılar vekil istiyor!
- CHP'nin şahları mat mı olacak?
- Baskı yapmıyoruz Hayrettin abi, sen rahat ol!
- Ak Parti temayülünden geriye kalanlar!
- "Yaşasın kardeşlik / Biji Yekiti"
- CHP'nin kapanması, CHP'nin hayrınadır!
- Bu elekten 'tuzluk' geçmez!.. Ama!..
- CHP ve 'Eşeğin Gölgesi' Davası
- Bursa'nın liste başı Süleyman Soylu mu?
- Yıldırım'da devrimin ayak sesleri!
- Öğretmenler süt oğlan mı?
- O bir "iyi"lik kralı
- TTNET'e elini veren kolunu kaptırıyor!
- Bursa sokaklarını köpeklerden temizleyin!
- Sen Meclis'e çok yakışacaksın Recep Abi!
- Ak Parti'nin aday belirleme sürecine STK'lar da katıldı!
- Bülent Arınç candır, vicdandır!
- CHP'de önseçim kazanı kaynıyor!
- Eskiye rağbet olsa...!
- Biz senden razıyız...
- Aldın mı cevabını asalanım!
- Ak Parti Dağlı aday gösterir mi?
- Bir diriliş destanı!
- Bırakmadınız ki; rehavete kapılalım!
- Öfkeyle kalkıp zararla oturmayalım!
- Peki, şimdi kim kazandı?
- Yalanınız batsın, yalancısınız!
- Ak Parti, o ölümcül hatayı tekrarlar mı?
- Ak Parti, Bursa'da yine intihar mı edecek?
- 1 Kasım, kıldan ince kılıçtan keskindir!
- CHP, bu neyin kafası?
- Seçime üç kala üç partinin hali
- Bursa'nın tek bakanı olacak!
- İmam gider Mersin'e Müezzin gider tersine!
- Putin'in kulakları çınlasın!
- Hadi, Mustafa Bozbey'i dövelim!
- Ben yine anlatamadım!
- Şehrin tanrılarına ibadet etmeyeceğim!
- "Güçlü Erdoğan, güçlü Ak Parti istemiyorum!"
- "Dişi sineğe bile sarkma hastalığı!"
- Altepe, Çelik'e mesaj mı verdi?
- Hırsız vaaaaarrr!
- Arınç'a çakıp, Reis'e selam çakanlar!
- Ceyhun Hoca, halk sizi neden iktidar yapmıyor?
- Mustafa Bozbey, bu ne hal?
- Arif "Tak" ettin canımıza!
- Bozbey'den Kahveci'ye cevap var!
- Bursa'nın "Paralel Yapı"yla imtihanı!
- Sandık geliyor, hazırlıklı olun!
- Sedat Yalçın'dan TOKİ açıklaması!
- Ak Parti Bursa'da neler oluyor?
- Bunlar korkunç iddialar!
- Bu nasıl başını kuma gömme halidir?
- Torun'dan ahlaksız teklif!
- Hayri Başkan, kursiyerlere dokunma!
- Bakan Müezzinoğlu'na açık mektup!
- Eline sağlık Ayşe abla!
- O Adam'ın adı ne?
- Mudanya'da kriz büyüyor!
- Allah'ın gücüne gider!
- Niçin mi Erdoğan'ı seçiyoruz?
- Kimin aklına uydun Ali Başkan
- Nereye gitsek aynı soru: Torun görevden alınacak mı?
- Derdin ne senin Bennur?
- Dümük aç baba!
- Sen neymişsin be Bennur!
- Bu kare, "yıkılmadım ayaktayım" mesajı mı?
- Günün fıkrası Şadi Başkan'dan!
- Bugün yazı yazmadım!
- Ak Parti il başkanı istifa etti!
- Solcu numarası yapma Şadi başkan!
- Kahrolasın Amerika!
- Parayı kimin yediğini öğrendik!
- Bu nasıl bir yavşaklıktır?
- Bu onların sonu olabilir!
- Sarsıcı bir Bursa gündemiyle karşınıza çıkayım istedim!
- Bu bir felaket!
- "Baharım hazan olmasın!"
- Asın bu pisliği!
- Bela, hortlayacak delik arıyor!
- Ekmek değil abi, ayva!
- Muhalefet, milleti yine ıskalıyor!
- Beyce'nin keyfi kaçmış!
- Beyce sahipsiz mi?
- BDK vitrin yeniliyor!
- Şimdi siz temizlik mi yaptınız?
- Bursa'da cirit atan paralelciler!
- Kayınpederler koalisyonu mu?
- Kepaze herif, tüüü sana!
- CHP'li kadın vekiller Kılıçdaroğlu'nun önüne yattı!
- Yiğit Adam, nerdesin?
- Bursa'nın neden bir lobisi yok?
- Recep Altepe'yi napmalı?
- Akşener'in "Paralel"le imtihanı!
- Yıldırım Metrosu piyangodan mı çıktı?
- Belediye de olmasa acından öleceklermiş!
- Rıfat Bakan'dan cevap var!
- Alinur Aktaş'ı ben de böyle gördüm!
- Ak Parti Bursa'da kaos!
- Allah sizin emir eriniz mi?
- Şahidiz Ya Rab!
- MHP'de Akşener mayası tutmuş!
- Tatava yapma İsmet!
- Yanılıyorsunuz!
- Çıplak!
- Allahüekber!
- Çolak, Torun adına hutbe okuyor!
- Ak Parti'de yetki devrinin anlamı ne?
- Pelikanlar gagalasın sizi!
- Bursa'yı zor günler bekliyor!
- Hayırlı olsun!
- Yanıldım!
- "Düşük profil" Ak Parti'yi düşürür!
- MHP'de son durum!
- Tersten bak ama ters bakma!
- Git, kendini daha fazla sevdirmeden!
- Partili Cumhurbaşkanlığı bize uymaz!
- Hep zararsın Altepe!
- Ankara'da hiç Bursalı yok muydu?
- Ak Parti'de il başkanlığı savaşı!
- Bayramlık ağzımı açayım!
- Neyle, kimle savaşıyoruz?
- BUSKİ'de korkunç iddia!
- Yeme bizi Altepe!
- Olmadı Müezzinoğlu!
- Vali Küçük'e içki kumpası!
- Bu sana hiç yakışmadı Bozbey!
- Helal olsun size gençler!
- Kafa aynı kafa!
- 'Kervan yoruldukça yük ağırlaşır'
- Bari istifa etseydin!
- Ak Parti'de kayıt dışı siyaset!
- Deli sorular sormak lazım!
- Müezzinoğlu'na yazık oluyor!
- "Terbiyesiz milletvekilleri"
- Torun'u görevden alma duası!
- "Mümin bir delikten iki kez ısırılmaz”
- Ak Parti'nin Nilüfer adayı!
- Necmi İnce bir Faruk Çelik Projesi mi?
- Necmi'ye nasihat!
- İYİ Parti Bursa'da kimler aday?
- Ak Parti'deki kriptolar kim?
- Beni heyecanlandıran festival!
- Ak Parti'yi Ak Partililer bitiriyor!
- Acilde bekleyen sorun: Kamu Reformu
- Bursa'nın kurtarıcısı!